2020 Sürdürülebilirlik Raporu
ANA SAYFA | EN
Çevre Yönetimi

Faaliyetlerimizi minimum çevresel etki ile gerçekleştirirken doğal kaynakların korunmasını en temel sorumluluklarımızdan biri olarak görüyoruz. Faaliyetlerimiz sonucunda ortaya çıkan doğrudan çevresel etkinin yanı sıra, değer zincirimizin tamamında ortaya çıkan dolaylı çevresel etkilerin de kontrol altına alınarak sürekli azaltılmasını taahhüt ediyoruz.

Tofaş Çevre ve Enerji Politikası çerçevesinde, çevresel konular Sürdürülebilirlik Komitesi ve Sürdürülebilirlik Çalışma Komitesi sorumluluğu altında olup yapılan çalışmalar Yönetim Kurulu’na raporlanmaktadır.

Çevresel performansımızı iyileştirmek için yönetim altyapımızın güçlendirmenin özel önem taşıdığını düşünüyoruz. Bu noktada çevresel risklerin beraber getirdiği ekonomik etkileri de göz önünde bulundurarak karar alma süreçlerimize hız kazandırıyor, risk yönetimi kapsamında da çevresel etkileri yönetmek adına kaynak ayırıyoruz. Tüm paydaşlarımıza ve çalışanlarımıza çevre bilinci kazandırmaya ve çevresel konulara yönelik farkındalığı artırmaya büyük önem veriyoruz.

“2020 yılında 1,32 milyon TL üzerinde çevre yönetim ve yatırım harcaması gerçekleştirdik; 8572 kişi*saat çevre eğitimi düzenledik.”

Yeşil Satın Alma

Yeşil satın alma çalışmalarımızın temelinde sürdürülebilirlik kültürümüzün tedarik zincirimize de yayılması ve çevresel etkisi düşürülmüş ürün ve hizmetlerin öne çıkarılması felsefemiz yer alıyor. Yeşil satın alma hareketi ile tedarikçilerimizin üretim süreçlerinden ve ürettikleri hizmetten kaynaklanan çevresel etkilerinin düşürülmesini, genel çevresel performanslarının iyileştirilmesini, çevresel risklerin azaltılmasını amaçlıyoruz.

Çalışmalarımız kapsamında, araç üretimi için ürün satın aldığımız tedarikçilere çevresel konuları içeren bir kontrol listesi iletiyoruz. Durum tespiti süreci (due-diligence) mantığı ile hazırlanan liste vasıtasıyla tedarikçilerimize çevresel etkileri ile ilgili sonuçları (enerji, su tüketimleri), çevre yönetim sistemleri ile ilgili genel bilgileri ve çevresel risk yönetimleri ile ilgili sorular içeriyor. Yanıtlar doğrultusunda, bir otomobili oluşturan parçaların üretiminden kaynaklanan çevresel etkimizi hesaplayabiliyoruz.

2018 yılında başladığımız Yeşil Satınalma çalışma programımızda bu yıl, farklı sektörlerden seçilen 7 tedarikçimizle yürüttüğümüz iyileşme ve gelişme çalışmaları ile devam ettik. Fabrikamızın üretim süreçlerinin devamlılığı ve gelişiminden sorumlu teknik uzmanlarımız ile pilot olarak seçtiğimiz tedarikçilerimizde düzenlediğimiz saha ziyaretleri sonucunda, çevre ve enerji performanslarını geliştirmeye yönelik kısa-orta ve uzun vadeli metodik ve teknik gelişim önerilerimizi içeren aksiyon planları hazırladık.

Toplamda 103 iyileştirme aksiyonu takip edilmekte olup, 2020 sonu itibarıyla %76’sı tamamlanmış ve pilot firmalarımızın çevre ve enerji göstergelerinde olumlu yansımaları görülmeye başlanmıştır. Önümüzdeki dönemde çalışmalara başladığımız 7 tedarikçimizle aksiyon planlarımız doğrultusunda devam etmekle beraber, programımızı tüm direkt malzeme tedarikçilerimize yaymayı da hedeflemekteyiz.

Hizmet satın alımlarında ise hizmet kalemine özel olarak, konuyla ilgili çevresel hassasiyetleri belirten ve tercih kriterlerini belirleyen şartnameler oluşturuyoruz. Böylelikle, yalnızca belirlenen kriterleri karşılayan tedarikçilerden hizmet satın alımı gerçekleştirilmektedir.

Bu çalışmamız ile tedarikçilerimizden başlayarak tüm değer zincirimizde üretim, temin ve hizmet süreçlerinden kaynaklanan çevresel etkilerinin düşürülmesini, genel çevresel performansın iyileştirilmesini ve çevresel risklerin azaltılmasını amaçlayan bir kurgu ile çalışmaya başlayarak; sonrasında ekonomik ve sosyal başlıkları da kapsayan bütünsel bir tedarik zinciri yapısı kurmayı amaçlıyoruz.

Çevre Yönetimi hakkında detaylı bilgiye ve Tofaş Çevre ve Enerji Politikasına tofas.com.tr/Surdurulebilirlik/Politikalar ya da ir.tofas.com.tr/2020 adresi üzerinden interaktif olarak da yayınladığımız 2020 Tofaş Faaliyet Raporu’ndan ulaşabilirsiniz.

Su Yönetimi

Küresel ısınma ve sıklığı artan aşırı hava olayları dolayısıyla, iklim krizinin su kaynaklarımız üzerinde büyük bir baskı yaratacağı farkındalığı ile suyun verimli kullanımı ve su ayak izimizi düşürme konusunda çalışmalar yürütüyoruz. Su tüketimimizi en aza indirmek için su ve atık su süreçlerimizi en iyi biçimde yönetmeye çalışıyoruz. Devreye aldığımız çeşitli uygulamalar ile su kullanım miktarımızda sürekli iyileştirme için çözümler üzerine çalışıyoruz. Kullandığımız su kaynaklarının devamlılık ve sürdürülebilirliğinden emin olmak için periyodik olarak analiz çalışmaları gerçekleştiriyoruz.

Üretim süreçlerimizde yoğun olarak kuyu suyu kullanıyoruz. 2018 yılında 1.073.626 m3 olan su tüketimimiz 2019 yılında 929.882 m3 olarak gerçekleşti. 2018 yılında 3,55 m3 olan araç başına su tüketimimiz 2019 yılında 3,33 olarak gerçekleşti.

Üretim faaliyetlerimizde ağırlıklı olarak kuyu suyu kullanmaktayız. 2018 yılında 1.073.626 m3 olan su tüketimimiz 2020 yılında 788.444 m3 olarak gerçekleşti. 2018 yılında 3,55 m3 olan araç başına su tüketimimiz 2020 yılında 2,98 olarak gerçekleşti.

Çekilen taze suyun farklı süreçlerde tekrar kullanılmasını sağlayarak su kaynaklarını sorumlu kullanmak ilkemiz doğrultusunda hareket ediyoruz. Bir üretim süreci sonunda ortaya çıkan atık suyu bir diğer süreçteki ihtiyacımızı karşılamak üzere kullanmaya devam ediyoruz.

“2020 yılında 60,57 milyon m3 suyun geri kazanımını sağladık.”

Türkiye’nin taraf olduğu Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi’ni mevzuat kabul ederek gerçekleştirdiğimiz periyodik kontrollerle potansiyel riskleri tespitini gerçekleştiriyor ve gerekli önlemleri alıyoruz. Faaliyet bölgemize yakın doğal alanlar ve buralarda yaşayan canlılar üzerinde herhangi bir olumsuz etki yaratmamak adına çevresel etki değerlendirme çalışmaları yürütüyor, biyolojik etkilerimizi sürekli olarak izliyoruz.

Atık suyun biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz etki yaratma potansiyelinden dolayı atık su yönetimi sorumlu su yönetimimizin önemli bir ayağıdır. Bunun için operasyonlarımız sonunca ortaya çıkan atık suyu modern arıtma tesislerinde azami miktarda geri dönüştürmeye çalışıyoruz. Geriye kalan dönüştürülemeyen atık suyun deşarjı için su deşarj izinlerinde belirtilen limit değerlerin altındaki yüklerle belirtilen uygun alıcı ortama deşarjını gerçekleştiriyoruz.

“2020 yılında 510 bin m3 atık suyun deşarjını sağladık.”

Malzeme ve Atık Yönetimi

Çevre ve Enerji politikamızda belirttiğimiz gibi, süreçlerimiz sonucunda ortaya çıkan kirliliği en aza indirgeyerek, kirliliğin önüne kaynağındayken geçmeyi hedefliyor, her türlü atık bertaraf işlemini doğal kaynak ve hammadde kaybı olarak değerlendiriyoruz. Üretim süreçlerinde oluşan endüstriyel atıklarımızın tamamını hammadde ve enerji kaynağı olarak kullanılmak üzere çimento sektörüne yönlendiriyor, bu döngüsel ekonomi pratiğiyle “sıfır atık bertarafı” gerçekleştiriyoruz.

Ortaya çıkan atık miktarını en aza indirmeye ve malzeme kullanımını düşürürken geri dönüştürülebilir malzeme kullanımını artırmaya yönelik çalışmalarımızı malzeme ve atık yönetimi faaliyetlerimizin odağına alıyoruz. Kendi operasyonlarımız da olduğu gibi tedarikçilerimizin de malzeme kullanımının azaltılmasına yönelik çalışmalar sürdürüyoruz.

Araç başına toplam atık miktarımız 2020 yılında 3,06 kg olarak gerçekleşti. 

Sürdürülebilir üretim anlayışımız doğrultusunda, tüm üretim süreçlerinde 5R (refuse, reduce, reuse, recycle, recover - reddet, azalt, tekrar kullan, geri dönüştür, geri kazan) iyileştirmeleriyle doğal kaynak kullanımında verimlilik sağlıyoruz.

Sürdürülebilir çevre yönetimi anlayışımız doğrultusunda kirliliğin kaynağında önlenmesi, sorumlu ve verimli kaynak kullanımı ile israfın önlenmesi, oluşan atıkların kaynağında ayrıştırılarak toplanması ve geri kazanımını sağlayarak oluşturduğumuz Sıfır Atık Yönetim Sistemimiz ile Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından verilen “Sıfır Atık Belgesi”ni almaya hak kazandık.

Plastik Azaltımı Otomotiv sektöründe kullanılan parçalarda kullanılan sentetik plastiklerin üretimi ve hammadde olarak çıkarılması esnasında belli düzeyde karbon salımı gerçekleşmektedir. Gerçekleştirdiğimiz çalışmalar kapsamında petrol fraksiyonu plastikleri azaltmayı ve mali olarak değer elde etmeyi planlıyoruz. Geri dönüştürülmüş hammadde kullanımına çamurluk, motor estetik kapak ve motor alt muhafaza gibi parçalarda ağırlık vermekteyiz. Geri dönüştürülmüş PP kullanımına yönelik yapılan çalışmalarda termal ve fonksiyonel testlerin CAE analizleri gerçekleştirildi ve gerçekleştirilen birçok testte sanal analizlerden faydalanıldı. Döngüsel ekonomi uygulamaları bağlamında iç trim ve dış trim uygulamalarını devreye alma çalışmaları devam etmektedir.